25 Şubat 2012 Cumartesi

İNCE MEMED VE AŞK...



orta okulun o zor zamanlarında aziz nesin e sarmıştım, çok büyük keyif alıyordum. bir gün nesin in tüm kitaplarını okuduğumu fark ettim. o sırada babam bu kitabı yeni bitirmişti. kırmızı kalın bir kapağı vardı, ansiklopediyi andıran bir kitaptı. babamda bu kitabı okuduktan sonra "ben nasıl okumamışım bugüne kadar" pişmanlığı başladı, ayrıca sürekli artık başka bir kitap okuyamayacağını anlatıp duruyordu. çok meraklanmıştım. nasıl bir kitap ki bu kaç yaşındaki babamı başka evrenlere alıp götürmüştü? bir hafta sonu aldım okumaya başladım... 


sayfalarca betimleme vardı. uzun uzun çukurova dan bahsediyordu. kullandığı bazı kelimeleri ilk defa okuyordum. açıkçası biraz sıkılmıştım da. o gün epey okudum, sonra sıkıldım bıraktım... ertesi gün nedense merak ettim ve tekrar okumaya başladım... bu böyle günler sürdü. yavaş yavaş dünyadan kopmaya başladım. gözümün önüne çukurova nın sıcağını, olabildiğince düzlüğünü, oradaki insanların kavruk tenlerini ve derin fakirliklerini getirip duruyordum. kitapta olaylar geliştikçe ben de daha çok düşünmeye başladım. 


ne kadar sürdü hatırlamıyorum ancak bir gün kitabı bitirdim. bazı bölümlerini ağlayarak okudum. bazı bölümlerinde büyük bir coşku duydum, heyecanlandığımı hissettim. ardından bir süre sonra daha fazla dayanamayıp ikinci kitaba başladım... sonra 3. kitap... bu arada karakterim değişmeye sanki yavaş yavaş büyümeye başladım. en azından ben öyle hissediyordum. ileride ne olabileceğim, nasıl biri olabileceğim hakkında düşünmeye başladığım dönemleri...


işin açıkçası 3. kitabın sonunu getiremeden aşık oldum. hayatım boyunca ilk defa birini bu kadar çok sevdim. kitabı okuyamaz oldum. baktığım her yerde o kızı gördüm. benim için zor bir kızdı. okulun en güzel ve en popüler kızıydı. yediğim içtiğimin bir anlamı kalmamaya başladı... yıllar sonra anladım ki ben bu kadar çok sevmeyi ince memed den öğrendim. onun gibi sevdim, onun gibi sahiplendim bu aşkı. tanıdığım herkes dalga geçiyordu. hatta kızın boyu bile benden çok daha uzundu... yani fiziksel olarak bana bakmaması çok normaldi. o kızı çok sevmiştim, günlerce onun sırasının yakınlarında durdum, elimden geldiğince onu koruyup kollamaya çalıştım. belki çok saçma gelecek ama kıza aşık bir sürü adam vardı. kimisi psikopat derecesinde tutkundu ona. kollarına jiletle onun adını yazanlar, önünü kesenler, onun sevgisi için birbirlerini acımasızca dövenler... hepsinin ortasında diğerlerine oranla daha zayıf ama inatçı olan ben... kimse beni bu yarışta ciddi bir rakip olarak görmedi. belki bu yüzden çok fazla hırpalanmadım diğerlerine göre... 


sonuç olarak ince memed in 3. kitabını hiçbir zaman bitiremedim... çünkü hayatım boyunca ilk defa aşık oldum, ilk aşık olduğum o kız sonunda beni çok sevdiğini söyledi. ilk defa bir kızı da o zaman öptüm... ilk defa bir sevgilim oldu. belki o kitabı okumasaydım bu yarışta o kadar cesur olamazdım... ortaokulu bitirirken ince memed i yarım bırakmış, aşık olmuş, ilk defa bir kızı doya doya öpmüştüm. ilk defa bu kadar çok sevilmiştim ve bu sevginin sebebi yüzüm gözüm, boyum, posum param değildi... bir karakterim olduğu için sevilmiştim ve bu karakter; `yaşar kemal` in sayesinde oluşmuştu...